SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

TERECCÜL BAHSİ

<< 4167 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ عَنْ مَالِكٍ عَنْ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ حُمَيْدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ أَنَّهُ سَمِعَ مُعَاوِيَةَ بْنَ أَبِي سُفْيَانَ عَامَ حَجَّ وَهُوَ عَلَى الْمِنْبَرِ وَتَنَاوَلَ قُصَّةً مِنْ شَعْرٍ كَانَتْ فِي يَدِ حَرَسِيٍّ يَقُولُ يَا أَهْلَ الْمَدِينَةِ أَيْنَ عُلَمَاؤُكُمْ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَنْهَى عَنْ مِثْلِ هَذِهِ وَيَقُولُ إِنَّمَا هَلَكَتْ بَنُو إِسْرَائِيلَ حِينَ اتَّخَذَ هَذِهِ نِسَاؤُهُمْ

 

Humeyd b. Abdurrahman; demiştir ki;

 

Muâviye b. Ebî Süfyân, Hâc senesinde (Resûlullah'ın) minberi üzerinde, bir muhafızın elindeki kâkülü alıp şöyle derken dinlemiştim.

 

Ey Medine'liler, alimleriniz nerede?" Ben Rasûlullah (s.a.v.)'i, bu gibi şeylerden nehyedip şöyle derken işittim. "İsrailoğulları, ancak kadınları bunu yaptıkları zaman helak olmuşlardır.”

 

 

İzah:

Buharî. Libâs; Müslîm Libas: Nesaî, Zine: Tirmizî Edeb, : Ahmed b. Hanbel. IV-98.

 

Hadisin Buharî ve Müslim'deki rivayetleri aynen buradaki gibidir.

 

Râvî Humeyd, A bd ur, rahman b. Avftn oğludur.

 

Buharî ve Müslim'de, Abdurrahman'ın. Abdurrahman b. Avf olduğu açıkça ifâde edilmiştir.

 

Bu babdaki beş hadis, saç taktırmak, diş inceltmek, yüzdeki kılları yol­durmak gibi şeyleri kapsamaktadır. Biz bu konudaki hükümleri ve alim­lerin görüşlerini babın son hadisinden sonra vermek istiyoruz. Ancak her hadisin sonunda, özellikle o hadisle ilgili açıklamalara temas edeceğiz.

 

Bu hadiste konu edilen hâdise, Hz. Muaviye'nin halife iken gittiği hâc yolculuğu esnasında omuştur. Zürkânî. bu hâccın hâlife olduktan sonraki ilk haccı olduğu ve H. 44 senesine rastladığını söyler. Fetheü'l - Bâri'de ise adı geçen hadisenin H.51 senede gittiği hâc esnasında olduğu ifâde edilmektedir.

 

Hz. Mûaviye hacca giderken, Medine'ye uğramış ve Rasûlullah'in minberi üzerinde halka hitap etmiştir. Bu hitabe esnasında, bir muhafızın elindeki kâkül parçasını alarak halka göstermiş ve "Alimleriniz nerede? Ben, Hz. Nebi'i böyle şeylerden men ederken işittim" demiştir.

 

Mûaviye'nin "Alimleriniz Nerede?" süzünün iki mânâya gelme ihti­mâli vardır.

 

1. Alimler azaldı, benim bu söylediğimi bilen pek kalmadı.

 

Bu ihtimal zayıftır, Çünkü sâhâbîler hadisleri en iyi bilenlerdir. Ancak sahâbilerin çoğu ölmüş olsalar bile, tabîun arasında büyük alimler vardı.

 

2. Alimleriniz neden bu gibi kötülüklere engel olmuyorlar? Çıksınlar ve beni desteklesinler. Bu hareketin doğru olmadığını onlarda söylesinler.

 

Bu ihtimal daha kuvvetli görünmektedir. Buharî sarihi Aynî de bu gö­rüşü savunmuştur.

 

Hz. Muâviye, Rasûlullah'ın bu gibi şeyleri nehyettiğini söyledikten sonra Hz. Nebi (s.a.v.)'iıı "İsrail oğullan bunları yaptıkları için he­lak oldular" buyurduğunu söylemiştir.

 

Kadı İyâz bu mesele ile ilgili olarak şöyle der. ''Herhalde İsrail oğulla­rına kâkül bırakmak yasakmış da, kadınları bunu yaptıkları için helak ol­muşlar. Bazılarına göre İsrail oğullan bu ve daha başka günahları sebe­biyle helak edildiler."

 

Hâdis-i şerif saç taktırmanın haram oluşunun yanısıra hükümdarın, kö­tülüklere mani olmak için tebaayı takdir etmesinin caiz olduğuna ve bir toplumdaki bazı kişilerin yaptıklar: kötülükten tüm halkın felaketine uğ­rayabileceğine de delildir.