NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
اللَّهِ بْنُ
مَسْلَمَةَ
عَنْ مَالِكٍ
عَنْ ابْنِ
شِهَابٍ عَنْ
حُمَيْدِ
بْنِ عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
أَنَّهُ سَمِعَ
مُعَاوِيَةَ
بْنَ أَبِي
سُفْيَانَ عَامَ
حَجَّ وَهُوَ
عَلَى
الْمِنْبَرِ وَتَنَاوَلَ
قُصَّةً مِنْ
شَعْرٍ
كَانَتْ فِي
يَدِ
حَرَسِيٍّ
يَقُولُ يَا
أَهْلَ الْمَدِينَةِ
أَيْنَ
عُلَمَاؤُكُمْ
سَمِعْتُ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
يَنْهَى عَنْ
مِثْلِ
هَذِهِ وَيَقُولُ
إِنَّمَا
هَلَكَتْ
بَنُو
إِسْرَائِيلَ
حِينَ اتَّخَذَ
هَذِهِ
نِسَاؤُهُمْ
Humeyd b. Abdurrahman;
demiştir ki;
Muâviye b. Ebî Süfyân,
Hâc senesinde (Resûlullah'ın) minberi üzerinde, bir muhafızın elindeki kâkülü
alıp şöyle derken dinlemiştim.
Ey Medine'liler,
alimleriniz nerede?" Ben Rasûlullah (s.a.v.)'i, bu gibi şeylerden nehyedip
şöyle derken işittim. "İsrailoğulları, ancak kadınları bunu yaptıkları
zaman helak olmuşlardır.”
İzah:
Buharî. Libâs; Müslîm
Libas: Nesaî, Zine: Tirmizî Edeb, : Ahmed b. Hanbel. IV-98.
Hadisin Buharî ve
Müslim'deki rivayetleri aynen buradaki gibidir.
Râvî Humeyd, A bd ur,
rahman b. Avftn oğludur.
Buharî ve Müslim'de,
Abdurrahman'ın. Abdurrahman b. Avf olduğu açıkça ifâde edilmiştir.
Bu babdaki beş hadis,
saç taktırmak, diş inceltmek, yüzdeki kılları yoldurmak gibi şeyleri
kapsamaktadır. Biz bu konudaki hükümleri ve alimlerin görüşlerini babın son
hadisinden sonra vermek istiyoruz. Ancak her hadisin sonunda, özellikle o
hadisle ilgili açıklamalara temas edeceğiz.
Bu hadiste konu edilen
hâdise, Hz. Muaviye'nin halife iken gittiği hâc yolculuğu esnasında omuştur.
Zürkânî. bu hâccın hâlife olduktan sonraki ilk haccı olduğu ve H. 44 senesine
rastladığını söyler. Fetheü'l - Bâri'de ise adı geçen hadisenin H.51 senede
gittiği hâc esnasında olduğu ifâde edilmektedir.
Hz. Mûaviye hacca
giderken, Medine'ye uğramış ve Rasûlullah'in minberi üzerinde halka hitap
etmiştir. Bu hitabe esnasında, bir muhafızın elindeki kâkül parçasını alarak
halka göstermiş ve "Alimleriniz nerede? Ben, Hz. Nebi'i böyle şeylerden
men ederken işittim" demiştir.
Mûaviye'nin "Alimleriniz
Nerede?" süzünün iki mânâya gelme ihtimâli vardır.
1. Alimler azaldı,
benim bu söylediğimi bilen pek kalmadı.
Bu ihtimal zayıftır,
Çünkü sâhâbîler hadisleri en iyi bilenlerdir. Ancak sahâbilerin çoğu ölmüş olsalar
bile, tabîun arasında büyük alimler vardı.
2. Alimleriniz neden bu
gibi kötülüklere engel olmuyorlar? Çıksınlar ve beni desteklesinler. Bu
hareketin doğru olmadığını onlarda söylesinler.
Bu ihtimal daha
kuvvetli görünmektedir. Buharî sarihi Aynî de bu görüşü savunmuştur.
Hz. Muâviye,
Rasûlullah'ın bu gibi şeyleri nehyettiğini söyledikten sonra Hz. Nebi
(s.a.v.)'iıı "İsrail oğullan bunları yaptıkları için helak oldular"
buyurduğunu söylemiştir.
Kadı İyâz bu mesele ile
ilgili olarak şöyle der. ''Herhalde İsrail oğullarına kâkül bırakmak yasakmış
da, kadınları bunu yaptıkları için helak olmuşlar. Bazılarına göre İsrail
oğullan bu ve daha başka günahları sebebiyle helak edildiler."
Hâdis-i şerif saç
taktırmanın haram oluşunun yanısıra hükümdarın, kötülüklere mani olmak için
tebaayı takdir etmesinin caiz olduğuna ve bir toplumdaki bazı kişilerin
yaptıklar: kötülükten tüm halkın felaketine uğrayabileceğine de delildir.